Yapay Zeka Arenasında Yeni Bir Mücadele
Yapay zeka alanında, devasa kaynaklara sahip ABD ile mütevazı bütçeli Çinli bir girişim arasında bir Davut-Golyat hikayesi yaşanıyor. ABD, iddialı “Stargate” projesi ve 500 milyar dolarlık yatırımıyla küresel yapay zeka liderliğini pekiştirmeyi hedeflerken, Çinli DeepSeek adlı çevik bir startup, bu hedeflere gölge düşürüyor.
DeepSeek’in Yükselişi
Hangzhou merkezli DeepSeek, son zamanlarda bir dizi açık kaynaklı yapay zeka modeli yayınladı. Bu modeller, sadece OpenAI’ın modelleriyle eşleşmekle kalmıyor, bazı durumlarda onları geride bırakıyor. Üstelik bu başarıyı, çok daha düşük maliyetlerle ve dikkat çekici bir verimlilikle elde ediyorlar. Bu gelişme, yapay zeka topluluğunda yankı uyandırarak, ABD’nin stratejisinin etkinliği ve yapay zeka hakimiyetinin geleceği hakkında soruları gündeme getiriyor.
Mevcut Yapay Zeka Manzarası
Yapay zeka manzarası şu anda, çoğunlukla ABD merkezli birkaç büyük oyuncu tarafından domine ediliyor. Bu şirketler, bol miktarda fon ve kaynakla, yapay zeka inovasyonunun ön saflarında yer alıyor ve çok çeşitli uygulamaların temelini oluşturan güçlü modeller geliştiriyorlar. Ancak DeepSeek’in ortaya çıkışı, bu dinamikte potansiyel bir değişime işaret ediyor ve çığır açan yapay zekanın önemli ölçüde daha az kaynakla geliştirilebileceğini gösteriyor.
DeepSeek R1 Modeli
DeepSeek’in bu hafta yayınlanan R1 modeli, bu değişimin en önemli örneklerinden biri. Şirkete göre, bu model, geçen yıl yayınlanan ve karmaşık akıl yürütme ve matematiksel problemleri çözmek için tasarlanan OpenAI’ın o1 modelinin performansıyla eşleşiyor ve hatta onu aşıyor. DeepSeek’in modelinin açık kaynaklı olması ve halka kolayca erişilebilir olması, etkisini daha da artırıyor ve dünya çapındaki araştırmacıların ve geliştiricilerin yeteneklerinden yararlanmasına olanak tanıyor. İncelemeciler, R1 modelinin kodlama ve akıl yürütme gibi görevleri yerine getirme yeteneğini övgüyle karşılıyor ve onu piyasadaki en gelişmiş modellerle doğrudan rekabete sokuyor.
Kaynakların Verimli Kullanımı
DeepSeek’in elindeki kaynaklar düşünüldüğünde, bu başarı daha da dikkat çekici hale geliyor. Şirketin Aralık ayında duyurulan V3 büyük dil modelinin, sadece 5,6 milyon dolarlık bir işlem gücüyle eğitildiği bildiriliyor. Bu, OpenAI’ın GPT-4’ünü eğitmek için bildirildiğine göre kullanılan 100 milyon dolardan fazla bir miktarla tam bir tezat oluşturuyor. DeepSeek’in V3 modeli, OpenAI ve Anthropic’in modellerine karşı kıyaslandı ve DeepSeek, performans açısından eşitlik iddia ediyor. Daha önce Tesla ve OpenAI’da çalışmış önde gelen bir yapay zeka araştırmacısı olan Andrej Karpathy, DeepSeek’in en son yapay zekasını “şaka gibi bir bütçeyle” eğitme yeteneğini son derece etkileyici olarak tanımladı.
Çin’in Yapay Zeka Sektöründeki Yükselişi
DeepSeek’in Çin’in rekabetçi yapay zeka sektöründe öne çıkması tesadüf değil. Şirketin 40 yaşındaki kurucusu Liang Wenfeng, yakın zamanda Çin Başbakanı Li Qiang ile bir araya gelerek, DeepSeek’in ülke içindeki başarılarının önemini vurguladı. Diğer önde gelen sektör uzmanlarının da katıldığı bu toplantı, Çin’in teknolojik inovasyonu teşvik etme ve yapay zeka alanındaki hedeflerine olan bağlılığını vurguluyor. DeepSeek’in başarısı, Çin’in teknoloji sektörünün yaratıcılığının ve becerikliliğinin bir kanıtı olarak hizmet ediyor ve belirli teknolojilere erişim kısıtlamalarına rağmen küresel ölçekte rekabet edebilme yeteneğini gösteriyor.
DeepSeek’in Kökenleri
DeepSeek’in kökenleri, 2019 itibarıyla yaklaşık 1,4 milyar dolarlık varlığı yöneten Çinli bir kantitatif hedge fonu olan HighFlyer’a kadar uzanıyor. HighFlyer, 2023 yılında DeepSeek’i ayrı bir yapay zeka startup’ı olarak kurdu ve model geliştirme ve yapay zeka ürünleri oluşturmaya odaklandı. Zhejiang Üniversitesi’nde yapay zeka alanında geçmişi olan Liang Wenfeng, HighFlyer’ı kurdu ve 2022’de ABD kısıtlamalarının uygulanmasından önce binlerce Nvidia yapay zeka çipi satın almak için mali kaynaklarından yararlandı. Bu stratejik hamle, DeepSeek’e diğer yapay zeka startup’larına göre önemli bir avantaj sağladı ve diğerleri işlem gücü elde etmekte zorlanırken, araştırma ve geliştirmesine devam etmesine olanak tanıdı.
DeepSeek’in Performansı ve Farklılıkları
Uzmanlar, DeepSeek’in performansına ilişkin olarak OpenAI’ın ChatGPT ve Anthropic’in Claude’u ile ilgili farklı görüşlere sahip olsa da, genel kanı, DeepSeek’in modellerinin belirli donanım konfigürasyonları altında olağanüstü iyi performans gösterdiği yönünde. Ancak, diğer senaryolarda zorluklarla karşılaşabilirler. DeepSeek’in odak noktası, verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürmek. Bu, yenilikçi “uzmanlar karışımı” modelinde açıkça görülüyor. Bu model, belirli soruları ele almak için yapay zekanın farklı bölümlerini kullanıyor, performansı ve kaynak kullanımını optimize ediyor.
DeepSeek’in modellerinin bir diğer önemli farkı, açık kaynaklı olmaları ve çeşitli donanım platformlarında kullanıma olanak sağlamaları. Daha da önemlisi, DeepSeek’in modelleri, OpenAI’ın o1’inden farklı olarak, cevaplarına nasıl ulaştıklarını ortaya koyarak şeffaflık sağlıyor. Bu şeffaflık, özellikle yüksek fiyatlı ABD yapımı modellerin pazarından dışlanan ve Amerikan işlem gücüne erişimi kısıtlanan müşteriler için uygun maliyetli yapay zeka çözümleri arayanlar için önemli bir satış noktası.
ABD’nin Endişeleri ve Kısıtlamalar
ABD’nin Çin’in yapay zeka alanındaki ilerlemesi konusundaki endişesi yersiz değil. ABD hükümeti, 2022’den beri gelişmiş yapay zeka çiplerine ihracat kontrolleri uygulayarak Çin’in yapay zeka gelişimini engellemeye çalışıyor. Bu, Çinli şirketlerin önde gelen yapay zeka modellerini eğitmek için gerekli işlemcileri edinmesini etkili bir şekilde engelledi. Bu kısıtlamalara rağmen, Nvidia ve Intel gibi çip üreticileri, Çin pazarı için ABD gereksinimlerine uygun işlemciler oluşturmaya çalıştılar, ancak Washington tarafından kuralların daha da sıkılaştırılmasıyla karşılaştılar.
Çin’in Alternatif Stratejileri
Bu kısıtlamalar, Çinli yapay zeka şirketlerini alternatif stratejiler keşfetmeye zorladı. Bazıları, yasaklardan önce ithal edilen ABD yapımı çiplerine güvenirken, diğerleri üçüncü taraf konumlardan çip gönderen gri pazar kaçakçılık şebekelerine yöneliyor. Bazıları Çin dışındaki veri merkezlerini keşfederken, diğerleri Huawei gibi Çin yapımı alternatiflere güveniyor. Huawei, yapay zeka çiplerinin Nvidia’nın A100 işlemcisinden daha iyi performans gösterdiğini iddia etse de, bunları güvenilir bir şekilde ölçekli olarak üretmekte zorluklarla karşılaştı.
Çip Kısıtlamalarının Etkisi
Liang Wenfeng, “Para bizim için hiçbir zaman sorun olmadı; gelişmiş çip sevkiyatlarına getirilen yasaklar sorun” dedi. Bu ifade, Çinli şirketlerin yapay zeka liderliği arayışında karşılaştıkları önemli engellerin altını çiziyor. Çip ihracat yasaklarına ek olarak, Biden yönetimi de ABD’nin Çin yapay zekasına yatırım yapmasını yasaklayarak durumu daha da karmaşık hale getirdi.
Çin’in Gelişen Yapay Zeka Ekosistemi
Bu zorluklara rağmen, Çin gelişen bir yapay zeka ekosistemi geliştirdi. Baidu, Alibaba ve ByteDance gibi büyük teknoloji şirketleri, kendi temel modellerini geliştiriyor ve yapay zeka tabanlı hizmetler sunuyor. MiniMax ve Moonshot AI gibi Çinli yapay zeka startup’ları, ABD pazarında bile başarıya ulaşan tüketici odaklı hizmetler başlattı.
Yapay Zeka Sektöründe Fiyat Savaşı
Çin yapay zeka sektöründeki yoğun rekabet, şirketlerin rekabet avantajı elde etmek için 2024 boyunca fiyatları %90’a kadar düşürmesiyle bir fiyat savaşına yol açtı. Bu fiyat savaşı, Çin yapay zeka sektörünün becerikliliğini ve uyarlanabilirliğini daha da vurguluyor.
ABD’nin Artan Endişeleri
ABD, Çin’in yapay zeka alanındaki başarılarından giderek daha fazla endişe duyuyor, çünkü bu, ABD’nin yapay zeka liderliğini korumak için alınan önlemlerin işe yaramadığını ima ediyor. Eski Google CEO’su Eric Schmidt, Çin’in ilerlemesine şaşkınlığını dile getirerek, “Çiplere koyduğumuz kısıtlamaların onları geride tutacağını düşünmüştüm” dedi.
OpenAI’ın Uyarıları
ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI de Çin’in yapay zeka alanındaki ilerlemesi hakkında endişelerini dile getirdi. OpenAI, yakın tarihli bir politika belgesinde, yapay zeka projelerine yatırım yapmak için bekleyen tahmini 175 milyar dolarlık küresel fon olduğunu belirtti. Şirket, “Eğer ABD bu fonları çekemezse, Çin destekli projelere akacak ve Çin Komünist Partisi’nin küresel etkisini güçlendirecek” uyarısında bulundu.
Stargate Projesi
Bu endişelere yanıt olarak, OpenAI CEO’su Sam Altman, SoftBank CEO’su Masayoshi Son ve Oracle’ın kurucu ortağı Larry Ellison, ABD genelinde yapay zeka altyapısına 500 milyar dolar yatırım yapmayı taahhüt eden Stargate Projesi’ni duyurdu. Bu proje, ABD’nin yapay zeka alanındaki liderliğini sürdürme konusundaki kararlılığının açık bir göstergesi.
İnovasyonun Önemi
Ancak, DeepSeek gibi şirketlerin ortaya çıkışı, yapay zeka hakimiyetine giden yolun sadece büyük miktarda para yatırmak kadar basit olmayabileceğini gösteriyor. İnovasyon yapma, uyum sağlama ve sınırlı kaynaklarla atılımlar gerçekleştirme yeteneği, mevcut yapay zeka ortamında kritik bir faktör. Yapay zeka yarışı yoğunlaşmaya devam ederken, dünya ABD ve Çin’in bu karmaşık zorlukların üstesinden nasıl geleceğini yakından izleyecek. Sonuç, teknolojinin geleceği ve küresel güç dinamikleri için çok önemli sonuçlar doğuracak. DeepSeek’in hikayesi, yaratıcılığın ve becerikliliğin yapay zeka üstünlüğü yarışında güçlü güçler olabileceğini hatırlatıyor. ABD liderliğini sürdürmek için büyük yatırımlar yaparken, Çin’den, özellikle DeepSeek gibi yenilikçi startup’lardan gelen meydan okuma zorlu bir meydan okuma. Önümüzdeki yıllar, bu yüksek riskli rekabette nihai galibi belirlemede çok önemli olacak. Yapay zeka ortamı hızla gelişiyor ve bu iki küresel güç arasındaki dinamik, bu dönüştürücü teknolojinin geleceğini şekillendirmeye devam edecek.