Düzenleme Labirentinde Gezinmek: Birlik (ve Öncelik) Çağrısı
Birçok büyük yapay zeka firmasının başvurularında ortak bir nokta, eyalet düzeyindeki yapay zeka düzenlemelerinin giderek artan karmaşasından duyulan belirgin endişedir. ChatGPT’nin yaratıcısı OpenAI, eyalet düzeyinde dolaşımda olan 700’den fazla farklı yasa tasarısından kurtarılma çağrısında bulundu. Ancak OpenAI’ın önerdiği çözüm federal mevzuat değil, dar, gönüllü bir çerçeve. Bu çerçeve, eyalet düzenlemelerini önleyerek yapay zeka şirketlerine bir tür güvenli liman sunacak. Bu koruma karşılığında şirketler, kazançlı devlet sözleşmelerine erişim sağlayacak ve potansiyel güvenlik tehditleri hakkında önceden uyarı alacak. Devlet ise, yeni model yeteneklerini test etme ve bunları yabancı muadilleriyle karşılaştırma yetkisine sahip olacak.
Google da bu düşünceyi destekleyerek, “sınır yapay zeka modelleri için birleşik bir ulusal çerçeve” ile eyalet yasalarının önlenmesini savunuyor. Google’a göre bu çerçeve, ulusal güvenliğe öncelik verirken aynı zamanda Amerikan yapay zeka inovasyonunu teşvik eden bir ortam yaratmalı. Ancak OpenAI’dan farklı olarak Google, teknolojinin belirli uygulamalarına odaklanması koşuluyla federal yapay zeka düzenlemesine özünde karşı değil. Google için önemli bir uyarı, yapay zeka geliştiricilerinin, araçlarının başkaları tarafından kötüye kullanılmasından sorumlu tutulmaması gerektiğidir. Google ayrıca, yapay zeka endüstrisini etkilediğini savunarak yeni bir federal gizlilik politikası için baskı yapma fırsatını da değerlendirdi.
Google, iç düzenlemenin ötesinde, ABD yönetimini yapay zeka mevzuatı konusunda diğer hükümetlerle aktif olarak ilişki kurmaya çağırıyor. Şirket, özellikle şirketleri ticari sırları açıklamaya zorlayabilecek yasalara karşı uyarıyor. Şirketin vizyonu, yalnızca bir şirketin kendi hükümetinin yapay zeka modelleri üzerinde derinlemesine değerlendirme yapma yetkisine sahip olacağı uluslararası bir normdur.
Çin Meydan Okuması: İhracat Kontrolleri ve Stratejik Rekabet
Çin’in yapay zekadaki hızlı ilerlemelerinin hayaleti, tüm büyük oyuncuların başvurularında büyük yer tutuyor. Biden yönetimi tarafından Ocak 2024’te Çin’in gelişmiş ABD teknolojisine erişimini engellemek için getirilen “yapay zeka yayılımı” kuralı, tartışmanın odak noktası haline geldi. Tüm şirketler kuralın varlığını kabul ederken, önerdikleri değişiklikler çarpıcı biçimde farklı yaklaşımları ortaya koyuyor.
OpenAI, “ticari diplomasi” stratejisi öneriyor. Kuralın, şu anda ABD yapay zeka çiplerinin sınırsız ithalatına izin veren en üst kademesinin daha fazla ülkeyi içerecek şekilde genişletilmesini öneriyor. Şart mı? Bu ülkelerin, yapay zeka sistemlerini “vatandaşları için daha fazla özgürlüğü teşvik edecek” şekilde kullanarak “demokratik yapay zeka ilkelerine” bağlı kalmaları gerekiyor. Bu yaklaşım, ABD’nin teknolojik liderliğini, küresel olarak değerlere uyumlu yapay zeka yönetişiminin benimsenmesini teşvik etmek için kullanmayı amaçlıyor.
Microsoft, OpenAI’ın Yayılma Kuralı’nın en üst kademesini genişletme arzusunu paylaşıyor. Ancak Microsoft, yaptırımın güçlendirilmesi gerektiğini de vurguluyor. Ticaret Bakanlığı’nın, en son teknoloji yapay zeka çiplerinin yalnızca ABD hükümeti tarafından güvenli ve güvenilir olarak onaylanmış veri merkezlerine ihraç edilmesini ve bu merkezlerde kullanılmasını sağlamak için daha fazla kaynak ayırması çağrısında bulunuyor. Bu önlem, Çinli şirketlerin, Asya ve Orta Doğu’daki daha küçük, daha az incelenen veri merkezi sağlayıcılarından oluşan büyüyen bir “gri pazar” aracılığıyla güçlü yapay zeka çiplerine erişerek kısıtlamaları aşmasını engellemeyi amaçlıyor.
Claude yapay zeka modelinin geliştiricisi Anthropic, yapay zeka yayılımı kuralının ikinci kademesindeki ülkelere daha sıkı kontroller uygulanmasını, özellikle Nvidia’nın H100 çiplerine erişimlerinin sınırlandırılmasını savunuyor. Ayrıca Anthropic, ABD’yi ihracat kontrollerini, mevcut ABD düzenlemelerine uymak için Çin pazarı için özel olarak tasarlanmış Nvidia’nın H20 çiplerini de kapsayacak şekilde genişletmeye çağırıyor. Bu, Anthropic’in Çin’in yapay zeka yeteneklerini güçlendirebilecek herhangi bir teknolojiyi edinmesini engelleme konusundaki daha şahin duruşunu gösteriyor.
Google, rakiplerinden belirgin bir şekilde ayrılarak, yapay zeka yayılımı kuralına açıkça karşı çıkıyor. Ulusal güvenlik hedeflerinin geçerliliğini kabul ederken, Google, kuralın “ABD bulut hizmeti sağlayıcılarına orantısız yükler” getirdiğini savunuyor. Bu duruş, Google’ın düzenlemelerin inovasyonu boğabileceği ve küresel rekabet gücünü engelleyebileceği yönündeki daha geniş endişelerini yansıtıyor.
Yayılma kuralının ötesinde, OpenAI, Huawei çiplerine ve “kullanıcı gizliliğini ihlal eden ve IP hırsızlığı riski gibi güvenlik riskleri oluşturan Çin ‘modellerine’” küresel bir yasak önererek çıtayı daha da yükseltiyor. Bu, aynı zamanda DeepSeek’e yönelik bir eleştiri olarak da geniş çapta yorumlanıyor.
Telif Hakkı ve Yapay Zekanın Yakıtı: Fikri Mülkiyette Gezinmek
Özellikle yapay zeka modellerini eğitme bağlamında telif hakkı konusu da önemli ölçüde dikkat çekiyor. OpenAI, Avrupa’nın Yapay Zeka Yasası’nı açıkça eleştirerek, hak sahiplerine eserlerinin yapay zeka eğitimi için kullanılmasından vazgeçme olanağı tanıyan hükmü eleştiriyor. OpenAI, ABD yönetimini “daha az yenilikçi ülkelerin kendi yasal rejimlerini Amerikan yapay zeka firmalarına dayatmasını ve ilerleme hızımızı yavaşlatmasını engellemeye” çağırıyor. Bu duruş, OpenAI’ın ABD’nin yapay zekadaki rekabet avantajını korumak için verilere sınırsız erişimin çok önemli olduğuna olan inancını yansıtıyor.
Google ise, “dengeli telif hakkı yasaları” ve ayrıca kamuya açık bilgiler için otomatik olarak bir muafiyet sağlayan gizlilik yasaları çağrısında bulunuyor. Bu, yaratıcıların haklarını kabul ederken aynı zamanda yapay zeka gelişimi için verilerin önemini de kabul eden daha incelikli bir yaklaşım öneriyor. Google ayrıca, Çinli şirketler tarafından alınan ABD yapay zeka patentlerinin sayısının arttığını vurgulayarak, “hatayla verilen yapay zeka patentlerinin” gözden geçirilmesini öneriyor.
Geleceğe Güç Vermek: Altyapı ve Enerji Talepleri
Gelişmiş yapay zeka modellerini eğitmek ve çalıştırmak için gereken muazzam hesaplama gücü, altyapı ve enerji kaynaklarının önemli ölçüde genişletilmesini gerektiriyor. OpenAI, Anthropic ve Google, yeni yapay zeka veri merkezlerini desteklemek için enerji altyapısının inşasını hızlandırmayı amaçlayarak iletim hatları için izin sürecini kolaylaştırmayı savunuyor.
Anthropic, 2027 yılına kadar ABD’de yalnızca yapay zeka kullanımı için ek 50 gigawatt enerji çağrısında bulunarak özellikle cesur bir duruş sergiliyor. Bu, hızla gelişen yapay zeka ortamının muazzam enerji taleplerini ve yapay zekanın enerji tüketiminin önemli bir itici gücü haline gelme potansiyelini vurguluyor.
Güvenlik, Devletin Benimsemesi ve Yapay Zeka Destekli Devlet
Başvurular ayrıca yapay zeka, ulusal güvenlik ve devlet operasyonlarının kesişimine de değiniyor. OpenAI, devlet kurumlarının bunları daha kolay test etmesini ve dağıtmasını sağlamak için en iyi yapay zeka araçları için siber güvenlik onaylarını hızlandırmayı öneriyor. Ayrıca, sınıflandırılmış nükleer görevler için tasarlanmış modeller gibi, uygulanabilir bir ticari pazarı olmayabilecek ulusal güvenlik odaklı yapay zeka modelleri geliştirmek için kamu-özel ortaklıkları öneriyor.
Anthropic, yapay zekayı devlet işlevlerine entegre etmek için daha hızlı tedarik prosedürleri çağrısını yineliyor. Özellikle Anthropic, Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) ve ABD Yapay Zeka Güvenliği Enstitüsü için sağlam güvenlik değerlendirme rollerinin önemini vurguluyor.
Google, ulusal güvenlik kurumlarının yapay zeka ihtiyaçları için ticari depolama ve hesaplama kaynaklarını kullanmalarına izin verilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, hükümetin ticari yapay zeka eğitimi için veri kümelerini yayınlamasını ve “yapay zeka güdümlü içgörüleri” kolaylaştırmak için farklı hükümet bulut dağıtımlarında açık veri standartlarını ve API’leri zorunlu kılmasını savunuyor.
Toplumsal Etki: İşgücü Piyasaları ve Yapay Zeka Odaklı Dönüşüm
Son olarak, başvurular yapay zekanın daha geniş toplumsal etkilerine, özellikle de işgücü piyasaları üzerindeki potansiyel etkisine değiniyor. Anthropic, yönetimi işgücü piyasası eğilimlerini yakından izlemeye ve önemli aksamalara hazırlanmaya çağırıyor. Google da benzer şekilde, değişikliklerin yakında olduğunu kabul ederek, daha geniş yapay zeka becerileri geliştirme ihtiyacını vurguluyor. Google ayrıca yapay zeka araştırmaları için daha fazla fon ve ABD’li araştırmacıların hesaplama gücüne, verilere ve modellere yeterli erişime sahip olmasını sağlayacak bir politika talep ediyor.
Özünde, “AI Action Plan”a yapılan başvurular, önemli bir anda olan bir endüstrinin resmini çiziyor. Yapay zeka teknolojisini ilerletme konusunda birleşmiş olsalar da, önde gelen ABD şirketleri düzenleme, uluslararası rekabet ve toplumsal etkinin karmaşık zorluklarının nasıl aşılacağı konusunda temelde farklı görüşlere sahip. Önümüzdeki aylar ve yıllar, bu farklı vizyonların sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde değil, küresel olarak yapay zekanın geleceğini nasıl şekillendireceğini ortaya koyacak.